Dünyanın virüs ile mücadelesi halen devam etmekte. Pandemi süreci din, dil, ırk, etnik kimlik ayrımı yapmadan herkesin hayatına ya doğrudan ya da neden olduğu sonuçlar ile dokunuyor. Virüs bir takım çözümsüzlükleri beraberinde getirirken, verilmesi gereken hızlı ve radikal kararlar yeni çözüm alternatifleri doğuruyor. Hali hazırda akış hızı artmış dünyamızı daha da hızlandırarak insanları adapte olması güçleşen bir durumun içine girmeye, belirsiz değişkenlerin de varlığını iyice hissettirmesi kafalarda çokça sorunun oluşmasına neden oluyor.

• Şimdi ne olacak ?
• Eğitim online olacaksa yurtdışı eğitim hayatımı odama sığdırabilir miyim?
• Bu durum aslında bir fırsat eşitliğine mi yoksa çeşitliliği törpüleyerek bir tekdüzeliğe mi evrilecek ?
• Eski normal ve yeni normal arasındaki fark, insanların çenesinde duran bir maskeden mi ibaret kalacak ?
• Yeni normal bir dönüşümü anlatıyorsa, ben yeteri kadar dönüşebilecek miyim?
• Bunun yeteri ne kadar ?

Bu sorulara maalesef net ve kısa cevaplar vermek şu an için mümkün gözükmüyor. Eğitim alanında bardakların her ülke için eşit ölçüde dolu olmadığı aşikar. Bu nedenle virüsün bizi eğitim konusundaki fırsatları yakalamaya çalıştığımız ülkelerle, neden olduğu çözümsüzlük ve belirsizlik noktasında buluşturduğunu söylemek çok da yanlış bir çıkarım olmaz.

Yukarıdaki makul sorulara cevap aramaktansa sürece verilen tepkileri ve oluşan aksaklıkları değerlendirebiliriz. Şu an için elimizdeki araçlarla çözüm bularak içinde bulunduğumuz duruma daha fazla katkı sağlayabiliriz. Örnek vermek gerekirse; yurtdışı üniversite başvurularında gerekli olan IELTS/TOEFL gibi dil yeterlilik sınavları online olarak yapılmaya devam ediliyor. Yurtdışında hali hazırda okuyan öğrenciler online eğitimlerine devam ediyor. Üniversiteler kampüste eğitime ara verselerde yeni öğrenci başvurularını halen kabul etmeye devam ediyor ve önümüzdeki güz döneminde de yeni başlayacak öğrencilerin de dahil olacağı online eğitim platformlarını geliştirmeye çalışıyorlar.

Pandemi ile birlikte yükseköğretim kurumları krize çok fazla esneklikle çok hızlı uyum sağlama çabasındadırlar. Yalnız bu süreçte öğretim görevlileri, öğrencileri online tartışmalara nasıl dahil edecekleri ve öğretilen materyal hakkında daha derin bir anlayışa nasıl erişecekleri konusunda eğitime ihtiyaç duymuştur. Bu hızlı düzenlemelerin sürdürülebilir olması için öğretim sürecini tasarlayanlar veya eğitim teknoloji uzmanları, bu kişilerin teknolojiyle en iyi nasıl öğreteceklerini ve online öğrenmeden en iyi şekilde nasıl yararlanabileceklerini anlamalarına yardımcı olabilirler.

Online eğitimin birçok faydası olduğu şüphesiz. Bununla birlikte, öğrenciler ayrıca kampüste çevre oluşturma, yeni fikirler şekillendirme, proje çalışması ve gruplar halinde çalışma arayışında olmaktadır.  Bu elbet online olarak yapılabilir ancak ne yaparsak yapalım, hepimizin sosyal varlıklar olarak ihtiyaç duyduğu sosyal ve fiziksel etkileşimlerin yerini alamayacağı da bir gerçek.

Kısaca özetlemek gerekirse ; Öngörülemeyen değişkenlerden veya garantici olmak adına olduğumuz yerde zıplayarak tahminde bulunmaktansa, Mevlana Celaleddin Rumi’nin de dediği gibi; ‘Sen yola çık, yol sana görünür.’’